Yayımlandığı günden itibaren dikkat çeken Baby Reindeer dizisinin sarsıcı hkayesini daha da etkleyici, tanıdık ve rahatsız edici, hale getiren belki de ilk bölümün başlangıç cümlesidir:
“Bu gerçek bir hikaye.”

Sekiz bölümlük mini dizi olarak yayımlanan Baby Reindeer, Donny isimli bir komedyenin pek de iyi ilerlemeyen kariyer yolculuğunda yaşadıklarına odaklanıyor. Komedyen olma hayaliyle yaşayan Donny’nin bir süre sonra kendini bir barda çalışırken bulmasıyla devam eden sıradan yaşamı, bir gün bara gelen ve çok çaresiz görünen Martha’yla karşılaşıyor. Martha’nın parasız ve umutsuz halini gören Donny ona acıyarak çay ikram edince Martha’nın ilgisini çekiyor ve Martha o günden sonra asla peşini bırakmıyor. Her gün bara gelen, günde onlarca mail atarak onu taciz eden, hayatıyla ilgili yalanlar söyleyen ve açıkça psikolojik sorunları olduğunu anladığımız Martha’ya odaklanan ilk iki bölümde takıntılı br aşık izleyeceğimizi düşünürken daha sonraki bölümlerde Donny’nin tavrını sorgulamaya başlıyoruz. Çünkü “Sadece br fincan çay verdim.” diyerek tüm bu olanlara anlam veremediğini söyleyen Donny, 6 ay boyunca Martha’yı polise şikayet etmiyor, bazen onunla sohbet ediyor, hatta ondan korkarken bile onu evine kadar takip ediyor. Sahnede sevilen ve alkışlanan biri olmak için yola çıkan Donny’nin günlük hayatında dahi görünmez biri haline gelmesiyle hüsrana dönüşen yaşamında Martha onu gerçekten gören tek kişi oluyor. Bazen sahnede rahatlamasını sağlıyor, bazen de biz bile henüz bilmezken Donny’nin kötü tecrübelerini görebiliyor.

Martha gittikçe tacizlerinin dozunu artırıp şiddete meyilli hale gelrken biz de Donny’nin geçmişine doğru yolculuğa çıkıyoruz. Komedyen olmak için uğraştığı ilk zamanları, okul hayatını, senaristlerle tanışmak ve fark edilmek için yaptığı fedakarlıkları izliyoruz. Popüler bir dizinin senaristi olan Darren’la tanışıp onun tecrübelerinden yararlanacağını düşünürken, Darren onu manipüle etmekle kalmayıp tecavüz ediyor. “Oradan çıkıp gittiğimi ve asla geri dönmediğimi söylemek isterdim, ama kaldım.” diyerek utanç duygusunu ve belki o evden her şey değiştirecek bir fikirle çıkmış olma umudunu bizle paylaşan Donny için sonra işler pek de parlak gitmiyor ve uzun zaman sonra Darren’ı tekrar görmeye de gidiyor.

Donny karakterine hayat veren Richard Gadd, dizinin senarist, yönetmen ve yapımcısı ve bu hikayenin gerçek sahibi olduğunu açık yüreklilikle söylerken cesur ve etkleyici anlatım diliyle de dikkat çekiyor. Biz kendi utançlarımızla da başbaşa bırakan Richard Gadd bu projeyi ve süreci “Olabilecek en büyük terapiydi, bunu yapmak hayatımı kurtardı.” diyerek açıklıyor.

"Donny neden Martha’yı şikayet etmedi? Neden Darren’la kaldı? O kadar zaman sonra neden onu tekrar görmek istiyor ve ihbar etmiyor?" gibi sorular aslında kendini sorgulamış, utanç duygusunu tatmış ve empati kurabilen herkesin cevaplayabileceği sorular. “Öyle olursa böyle yapılmalıdır.” gibi ezbere bakış açılarından ve travmaları formülize etmekten çok uzak olan bu dizi bizim de iç dünyamıza ışık tutuyor.

Aslıhan Nar
Yücel Kültür Vakfı
Gönüllü Yazar

YKV Content:1560